Kıbrıs’ta genç olmak… Ne kadar güzel bir hayal gibi duyulsa da, çoğu zaman koca bir “bekleyiş” anlamına geliyor. Beklemek… Daha iyi bir eğitim sistemi için. Daha erişilebilir teknoloji, daha çok fırsat, daha az ayrımcılık için. Bekliyoruz ama bir yandan da çok şey değişiyor! 

Aklımdaki soru şu: Biz sadece izleyici mi olarak kalmaya devam edeceğiz, yoksa sahneye çıkmaya başlayacak mıyız?

Eğitim: Üniversitelerimiz çok kültürlü ama sistem hâlâ eski. Ezber çok, proje az. Oysa biz artık bilgiyi tüketmek değil, üretmek istiyoruz. İçerik üretmek, marka yaratmak, bir fikirle dünyayı değiştirmek… Ama bunun için hem destek hem de alan lazım. Üniversitelerin ve devletin el ele verip bize bu ortamı sağlaması şart. Gençliğin içinde müthiş bir potansiyel var, yeter ki görün.

Ekonomi… Gençlerin bir iş kurması, üretmesi, hayalini gerçekleştirmesi hâlâ cesaret isteyen bir şey. Çünkü fiyatlar korkutuyor, hâlâ girişimciliğin önü yeterince açık değil. Ama biz yılmıyoruz. Kendi ufak markamızı yaratmak için çabalıyor, freelance iş kovalıyoruz, içerik üretiyoruz, e-ticaret deniyoruz. Kendi yolumuzu çiziyoruz.

…Ve Spor? Evet, gençlik orada. Koşuyor, oynuyor, yarışıyor. Ama sadece sporla değil, o disiplinle, o mücadeleyle aslında hayata hazırlanıyor. Desteklenmesi gereken bir şey varsa, işte o gençlik azmi. Ülkede halen Spor Bakanlığı yok!

Şunu herkes bilmeli: Biz artık sadece dinlemek istemiyoruz. Karar alma masasında biz de olmak istiyoruz. Çünkü biz bu ülkenin kenarında köşesinde değil, tam ortasında yaşayıp geleceği inşa ediyoruz. Parantez değil Noktayız!